Abstract:
Osmanlı Devleti, Tanzimat dönemine kadar eski eserlerin korunması konusunda bir
bilince sahip değildi. Ancak Tanzimat dönemi ile farklı bir süreç başlamış ve sahip
olunan eserler için ilk defa müze kurma fikri 1840 yılında ortaya çıkmıştır. 1846 yılında
Ahmet Fethi Pasa tarafından, o döneme kadar silah deposu olarak kullanılan Harbiye
Ambarında bir müze kurulmuş ve müze içerisinde ilk olarak Osmanlı Devleti’nin
kurulusundan itibaren toplanmış olan eski silahlar ve değerli nesneler sergilenmiştir.
Osmanlı müzeciliği ve eski eserler açısından ilk kurumsallaşma hamlesi 1869 yılından
sonra gerçekleşecektir. Zira 1869 yılında müze için ilk kez “Müze-i Hümayun” tabiri
kullanılırken, Edward Goold ‘ta müze müdürü olarak atanacak ve eski eserlerin ülke
dışına çıkarılmasına engel olmak amacı ile 1869 ve 1874 yıllarında ardı ardına Asâr-ı
Atika Nizamnameleri yürürlüğe girecektir.
Osmanlı Devleti’nde müzecilik ve eski eser konusunda ikinci kurumsallaşma
hamlesi, Osman Hamdi Bey’in 1881 yılında müze müdürü olarak göreve başlamasıyla
gerçekleşecektir. Hamdi Bey döneminde Osmanlı müzeciliği kavram olarak gerçek
anlamda kendi kimliğine kavuşmuştur. Hamdi Bey’in müze yöneticiliği süresince
gerçekleştirmiş olduğu idari, hukuki ve arkeolojik çalışmalar, müzenin sonraki gelişimi
için temel oluşturmuş, onun döneminde çıkarılan 1884 ve 1906 nizamnameleriyle
Osmanlı Devleti, eski eserler üstünde gerçek bir denetim sağlayabilmiştir.