Türkiye'nin kuraklık hassasiyetine çok boyutlu yaklaşım
Citation
Serkendiz, H. (2023) Türkiye'nin kuraklık hassasiyetine çok boyutlu yaklaşım. Yayımlanmamış doktora tezi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Çanakkale.Abstract
Bu çalışmada, kuraklık hassasiyetini değerlendirmek amacıyla çok boyutlu bir kavramsal çerçeve geliştirilmiştir. Bu kavramsal çerçeve, IPCC'nin maruz-kalma, duyarlılık ve uyum kapasitesi olmak üzere üç bileşenli hassasiyet tanımına dayanmaktadır. Türkiye'nin kuraklık hassasiyetini bu kavramsal çerçeveye dayalı olarak değerlendirmek üzere gösterge yaklaşımı benimsenmiştir. Bu kapsamda hem biyofiziksel hem de sosyo-ekonomik göstergeler altında 29 vekil değişken tanımlanmıştır. Değişkenlerin ağırlık değerlerini belirlemek için Analitik Hiyerarşi Süreci yöntemi kullanılmıştır. Elde edilen bu göstergeler, Maruz-kalma İndeksi, Duyarlılık İndeksi, Uyum Kapasitesi İndeksi, Potansiyel Etki İndeksi ve Kuraklık Hassasiyeti İndeksi olmak üzere beş indeks altında birleştirilmiştir. Daha sonra indeks değerleri "çok yüksek, yüksek, orta, düşük ve çok düşük" kategorilerine sınıflandırılmış ve ülke genelindeki coğrafi dağılımları haritalandırılmıştır. Çalışmanın ana sonuçları, Türkiye'deki 81 ilin kuraklık hassasiyetinin farklı seviyelerde olduğunu göstermektedir. Bu sonuçlara göre, 17 il "çok yüksek", 16 il "yüksek", 15 il "orta", 17 il "düşük" ve geri kalan 16 il ise "çok düşük" kuraklık hassasiyetine sahiptir. Bu bağlamda, kuraklık hassasiyeti en yüksek illerin ülkenin güneyi, merkezi ve güneydoğusundaki bölgelerde kümelendiği tespit edilmiştir. Ayrıca, sonuçlara göre, Türkiye'deki kuraklık hassasiyetinin altında yatan en önemli faktör iklimsel olsa da sosyal ve ekonomik faktörlerinde hassasiyeti belirlemede önemli rol oynadığı vurgulanmıştır. In this study, a multidimensional conceptual framework was developed to assess drought vulnerability. This framework was based on the three-component vulnerability definition outlined by the Intergovernmental Panel on Climate Change, which includes exposure, sensitivity, and adaptive capacity. An indicator approach was employed to assess Türkiye's drought vulnerability within this framework. A total of 29 proxy variables were identified under both biophysical and socio-economic indicators. The Analytical Hierarchy Process method was used to determine the weight values of these indicators and variables. These indicators and variables were then integrated under five indices: Exposure Index, Sensitivity Index, Adaptive Capacity Index, Potential Impact Index, and Drought Sensitivity Index. Subsequently, the index values were categorized as "very high, high, moderate, low, and very low" and mapped to display their geographical distribution across the country. The main findings of the study reveal varying levels of drought vulnerability among Türkiye's 81 provinces. According to the results, 17 provinces were categorized as having "very high" vulnerability, 16 provinces as having "high", 15 provinces as having "moderate", 17 provinces as having "low", and the remaining 16 provinces as having "very low". It was observed that provinces with the highest drought vulnerability were concentrated in the southern, central, and southeastern regions of the country. In addition, according to the results, it is emphasized that although the most important factor underlying vulnerability to drought in Türkiye is climate, social and economic factors also play an important role in determining vulnerability.