COVID-19 pandemisi süresince sağlık çalışanlarında ikincil travmatizasyon ve tükenmişlik düzeyi ile ilişkili risk faktörlerinin değerlendirilmesi
Citation
Duran, N. (2022) COVID-19 pandemisi süresince sağlık çalışanlarında ikincil travmatizasyon ve tükenmişlik düzeyi ile ilişkili risk faktörlerinin değerlendirilmesi. Yayımlanmamış tıpta uzmanlık tezi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Çanakkale.Abstract
Giriş- Amaç: COVID-19 pandemisinde sağlık çalışanlarının büyük bir bölümünde ikincil travmatik stres ve tükenmişlik belirtileri gelişmektedir. Hekimlerin tükenmişlik alt boyutları olan duygusal tükenme ve duyarsızlaşma düzeyi, hemşirelerin ise İkincil travmatik stres belirtileri en yüksek düzeydedir. Henüz önüne geçilememiş olan COVID-19 enfeksiyonunu tespit ve tedavi etmekle sorumlu olan, hem fiziksel hem de psikolojik baskı altında kritik kararlar vermek zorunda kalan sağlık çalışanları, mesleklerinin doğası gereği enfekte olan hastalarla yoğun iletişime maruz kalmaktadırlar. COVID-19 pandemisinden dolayı sağlık çalışanlarının arasında; genel topluma göre daha fazla enfeksiyon kapma-hatta hayati risk, çalışma koşulları ile nedeniyle yaşanan yoğun baskı ve stres ve bununla beraber tükenmişlik belirtileri gösterme riskinde artış gözlemlemek muhtemeldir. Bu çalışmamızda COVİD-19 pandemisi sürecinde sağlık çalışanlarında oluşabilecek tükenmişlik ve ikincil travmatik stres düzeyi ile ilgili risk faktörlerini belirlemek amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışmamız, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi' nde Şubat 2021 - Temmuz 2021 tarihleri arasında aktif olarak çalışmakta olan asistan hekim, hemşire ve temizlik-hasta bakım personelinin katılımıyla 379 kişi ile tamamlanmıştır. Katılımcılara Sosyodemografik veri formu, Çalışanlar için yaşam kalitesi ölçeği, İkincil travmatik stres ölçeği, Maslach tükenmişlik ölçeği uygulanmıştır. Bulgular: Çanakkale On Sekiz Mart Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nde aktif olarak çalışan hekim, hemşire ve sağlık personeli olarak görevli 379 katılımcıdan oluşmaktadır. Araştırmaya %60,2'si (n=228) kadın, %39,8'i (n=151) erkek olmak üzere 379 kişi dahil edildi. Katılımcıların yaş ortalaması 30,2±6,1 yıl, ortancası 29,0 (min: 18,0-55,0) yıldı. Çalışanlarda yaş, cinsiyet,mesleki deneyim ve haftalık mesai saati faktörleri; tükenmişlik, İkincil travmatik stres ve yaşam kalitesi üzerinde istatistiksel açıdan anlamlı fark yaratmamıştır. Aşırı iş yükü ve damgalanma, tükenmişliği olumsuz yönde etkilediği; yeterli eğitim, ekonomik ve psikolojik destek faktörlerinin tükenmişliği olumlu yönde etkilediği sonucuna varılmıştır. Yapılan logistik regresyon analizinde; hekim olmanın tükenmişliğin alt ölçekleri duygusal tükenme ve duyarsızlaşmayı hemşire ve sağlık personele kıyasla ( OR sırasıyla 3,3; 3,2 ve 2,15;2,16) daha fazla yordadığı saptanmıştır. Sonuç: Araştırmamızda elde edilen bulgular literatür ışığında tartışılmış ve bulgulara dayalı olarak; ikincil travmatik stres düzeyi arttıkça eş duyum yorgunluğunun ve tükenmişlik düzeyinin arttığı ve mesleki tatmin düzeyinin azaldığı görülmektedir. Güçlü bir sağlık hizmetine ihtiyacımız olan bu COVİD-19 pandemisinde sağlık çalışanlarında tükenmişlik ve ikincil travmatik stresi önlemek ya da azaltmak için bu değişkenlerin dikkate alınması, buna göre önlemler alınması ve sağlık politikaları düzenlenmesi yararlı olabilir. Introduction- Aim: During the Covid-19 pandemic, traumatic stress and burnout symptoms have been developing a big part of healthcare workers. Among physicians, emotional exhaustion and depersonalization, which are the sub divisions of burnout, are the highest level while secondary traumatic stress symptoms are the highest level among nurses. Healthcare workers, who are responsible for detecting and treating the COVID-19 infection which has not yet been mitigated and who have to make critical decisions under both physical and psychological pressure, are exposed to intense communication with infected patients due to the nature of their profession. It is possible to observe increasing of infection and mortality rate, intense pressure and stress due to working conditions and the risk of showing signs of burnout in healthcare workers compared to the general population owing to COVID-19 pandemic. In this study, it was aimed to determine the risk factors related to burnout and secondary traumatic stress level that may occur in healthcare workers during the COVID-19 pandemic. Method: Our study was completed with 379 people, with the participation of assistant physicians, nurses and cleaning-patient care personnel who actively worked at Çanakkale Onsekiz Mart University Research and Application Hospital between February 2021 and July 2021. Sociodemographic data form, Quality of life scale for employees, Secondary traumatic stress scale, Maslach burnout scale were applied to the participants. Results: It consists of 379 participants working as physicians, nurses and health personnel actively working at Çanakkale Onsekiz Mart University Research and Application Hospital. A total of 379 people, including 60.2% (n=228) women and 39.8% (n=151) men, were included in the study. The mean age of the participants was 30.2±6.1 years, and the median was 29.0 (min: 18.0-55.0) years. It is observed that there is no statistically significant effect of age, gender, professional experience and weekly working hours of the participants on burnout, secondary traumatic stress and quality of life. It was concluded that; excessive workload and stigma have negative effect on burnout, adequate education, economic and psychological support factors have positive effect on burnout nevertheless. In the logistic regression analysis; It was found that being a physician aggravated emotional exhaustion and depersonalization which are the subscales of burnout, compared being a nurse or health personnel (OR was 3.3;3.2 and 2.15;2,16, respectively). Conclusion: The findings of our research were discussed in the light of the literature and based on the findings; It is observed that as the level of secondary traumatic stress and burnout increases, the level of empathy fatigue and burnout also increases and the level of professional satisfaction decreases. In this COVID-19 pandemic that we need a strong health service, it may be beneficial to take these variables into account and take precautions accordingly, and regulate health policies in order to prevent or reduce burnout and secondary traumatic stress in health care workers.