Türk Saanen Keçisi ve Tahirova Koyunlarında Kene Yükü ile Hematolojik Değişime Etkili Faktörler
Künye
Tölü, C., Coşkun, B., Savaş, T. (2020). Türk Saanen Keçisi ve Tahirova Koyunlarında Kene Yükü ile Hematolojik Değişime Etkili Faktörler. ÇOMÜ Ziraat Fakültesi Dergisi, 8 (1), 187-196.Özet
İnsan ve hayvan sağlığını ciddi biçimde tehdit eden kenelerle ilgili çalışmalar ülkemizde sınırlı düzeydedir. Bu çalışmada, Türk Saanen keçisi ve Tahirova koyunlarında kene tür ve enfestasyon değişimi ile kimyasal mücadelenin kene enfestasyonu ve hematolojik özelliklere etkisi irdelenmiştir. Çalışma, 40 baş Türk Saanen keçisi, 40 baş Tahirova koyunu ile yapılmıştır. Hayvanların vücutlarında bulunan keneler vücudun bölgelerine (kulak, baş, meme, bacak, gövde) göre 21 günlük aralıklarla sayılmıştır. Keneler her bir hayvan türünde 10 başlık kontrol gruplarındaki hayvanlarda sayım yapıldıktan sonra bireysel olarak toplanmıştır. Toplanan keneler plastik tüplerle laboratuvara getirilerek tür ayrımı yapılmıştır. Her bir hayvan türündeki 30 başlık hayvanlarda ise, kene sayımı yapıldıktan sonra Vena jugularis’ten alınan kan örneğinde, hematolojik parametreler belirlenmiştir. Çalışmada, keçilerde kene enfestasyonu %2,5 olurken, koyunda kene enfestasyonu %2,5-20,0 arasında değişmiştir. Kene enfestasyonu yaz ve sonbahar aylarında, kış aylarından daha yüksek olmuştur. Her iki hayvan türünde de yalnızca Rhipicephalus bursa kene türü belirlenmiştir. Keçilerde keneler kulakta toplanırken, koyunlarda vulva, kuyruk, meme ve çevresinde toplanmıştır. Keçi ve koyunlarda kene enfestasyonun hematolojik değerlere önemli bir etkisi olmamıştır. Keçi ve koyunlarda hematolojik parametreler yaş ve ölçüm günlerine göre önemli ölçüde değişmiştir (P?0,05). Akarasit uygulaması keçi ve koyunlarda hematolojik özelliklerden sadece eozinofil değerlerini önemli ölçüde etkilemiştir (P?0,05). Keçi ve koyunlarda akarasit uygulaması yapılan grupta, uygulama yapılmayanlara göre daha yüksek eozinofil değeri belirlenmiştir (P?0,05). Sonuç olarak çalışma bölgesinde Türk Saanen keçisi ve Tahirova koyunlarında dikkate değer bir doğal kene enfestasyonun olmadığı ve sadece tek bir kene türü ile enfeste oldukları tespit edilmiştir. Keçiler ve koyunlarda eozinofil değerleri akarasit uygulamasına yükselerek tepki vermiştir. Çalışma sonunda, doğal kene enfestasyonun azlığı nedeniyle akarasit uygulamasının yapılmasına gerek olmadığı söylenebilir. Studies on ticks, which seriously threatening human and animal health, are limited in our country. In this study, changes in tick infestation over a period in Turkish Saanen goats and Tahirova sheep as well as the effects of chemical control and tick infestation on haematological parameters were investigated. The study was carried out with 40 Turkish Saanen goats and 40 Tahirova sheep. The ticks were counted according to the body (ear, head, breast, leg, body) parts of the animals at intervals of 21 days. Tick samples were brought to the laboratory with plastic tubes to determine the species. The haematological parameters were determined from blood samples taken from the Vena jugularis in 30 animals of each species after tick counting. While the tick infestation in goats was 2.5%, the tick infestation in sheep changed between 2.5 and 20.0% during the observation period. The infestation was relatively higher in summer and autumn than in winter. Only one species, Rhipicephalus bursa was found in both animal species. In the case of the goats, most ticks collected from the ears, whereas in sheep they gathered around the vulva, on the tail, on and around the udder. The tick infestation at this level did not change the haematological values in goats and sheep. Hematological parameters were changed significantly according to age and control days in both species (P?0.05). Acaricide application increased significantly eosinophil ratio in goats as well as in sheep (P?0.05). In conclusion, it has been determined that there is no significant natural tick infestation in the study area in Turkish Saanen goats and Tahirova sheep. The observed ticks belong only one species, Rhipicephalus bursa. Eosinophil values respond to the acaricide application by increasing in both species. Finally, the results show that no chemical application would be required due to the lack of natural tick infestation.
Koleksiyonlar
Aşağıdaki lisans dosyası bu öğe ile ilişkilidir: