İslam mezheplerinde biat algısı
Künye
Demir, İ. (2015). İslam mezheplerinde biat algısı. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, ÇanakkaleÖzet
Biat, yöneticiye uymak ve ona itaat etmek gibi manalara gelir. Bu kavramın gündelik hayatta tarikat ve cemaatlerde, bazen de halk arasında kullanıldığını biliyoruz. Fakat bu kavram, genişletilerek biatın islam siyasal yapısındaki yeri ve durumu, tarihsel süreç içerisinde ne gibi değişikliklere uğradığı, gerek literatürsel, gerek yönetim ve siyasi yapı içerisindeki değişiklikler çerçevesinde işlenmeye çalışılmıştır. Hz. Peygamber’in vefatı ile siyasi bir boşluk içerisine düşen müslümanlar Hz. Peygamber’den sonra İslam devletinin başına kimin geçeceği konusunda ihtilafa düşmüşlerdir. Nitekim bu tartışma imamet ve hilafet meselesi olarak çeşitli ilim dallarında kendine yer bulmuştur. Halk, itaat etme, onun hükmüne uyma, vereceği her türlü kararları destekleme anlamında devlet başkanına biat etmiştir. Hz. Ebubekir ile başlayan hilafet, Hz. Ali’ye kadar devam etmiş, daha sonraki dönemlerde özellikle Emeviler’de saltanata dönüşmüştür. Daha önceleri gönüllü olarak alınan biatin daha sonraları zorla alındığı da olmuştur. Yöneticiyi ve devlet başkanını tanıma anlamına gelen biatin, sonraki dönemlerde halifenin sözünden çıkmamak üzere onun emri altına girme anlamına geldiği zamanlar da olmuş; Abbasi ve Osmanlı Devleti ile tam olarak olmasa bile gerçek mahiyet, içerik ve anlamına kavuşmuştur. Klasik İslam mezheplerinde de önemli bir yer kapsayan biat, hilafet makamının bir unsuru değil bir parçası şeklinde anlaşılmaya başlanmıştır. Bu çalışmada kavramsal çerçeveden başlanarak; Hz. Peygamber dönemi, Dört halife dönemi, Emevi ve Abbasi devletleri dönemi çerçevesinde klasik İslam mezheplerinde biat algısı teferruatıyla işlenmiştir. Homage means obeying to rules and executive and the word is used by sect, cobgregation and sometimes colloquically in our daily life. However, we studied on its political structure in Islam, the changes on its situation during historic precess, literature and semantic changes, the changes made by management and political structure. When Hz. Muhammad died, there was a political vacuum between Muslims and they were in a conflict with the new executive that would govern the state. This disagreement became a caliphate issue and found place in various disciplines. All the community obeyed the rules of the Head of the State and supported each decision that the Head of theState made. Caliphate started with Hz. Ebubekir and lasted till Hz. Ali and in later periods especially in Emevis Period, it was converted into Sultanate. At first, homage was a volunteer action but later in some periods it was an obligatory action. Homage had the meaning of following the rules of the Head of the State and in later periods it had the meaning of obeying to the Caliph and entering under the Caliph’s rule. However during Abbasid and Ottoman Empire it had a meaning, content and nature even if it was not precise. In classical Islam, Homage occupies a wide area and it has been understood as a part of Caliphate rather than an element of Coliphate. In our study, by starting with conceptual framework, we tried to study on the meaning of homage in Prophet Period, Emevi and Abbasid State Period, four Caliphs of Islam Period and Classical Islamic Sects.
Koleksiyonlar
Aşağıdaki lisans dosyası bu öğe ile ilişkilidir: