Meryem Ana ve topografyanın Ana Kültü ile inşası veya helenizme vurulan vahiy-eksenli prototip aşısı
Künye
Yavuz, Ş. (2013). Meryem Ana ve topografyanın Ana Kültü ile inşası veya helenizme vurulan vahiy-eksenli prototip aşısı. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 3, 9-24.Özet
Tarih; insanın coğrafyayı topografya haline getirişinin bir bakıma özetidir; diğer bir ifade ile, coğrafyayı; yani sıradan ve buradaki-oradaki mekânın hayat, değer ve manâ hamuru ile yoğurarak; yani demografik unsurlarla bezeyerek, topografyaya dönüştürme macerasıdır tarih. Bunun en göze çarpan örneklerinden biri şüphesiz, Hz. Meryem ve ona raptedilen değer kodları ile coğrafyanın—burada özel olarak basit Byzantium / Bizans köyünün büyük Konstantinopolis haline, genel olarak da Doğu Roma’nın hâkim olduğu coğrafyanın—dönüştürülmesidir. Tarihsel olarak—gerçi burada da tarihsel olan ile teolojik olan çifte kaplar misali iç içe geçer—mütevazı ve iffetli bir Yahudi kızının ve daha sonra annesinin kurtuluş misyon ve fonksiyonlarla donatılarak “teolojik” tarihe geri dönüşü oldukça anlamlıdır. O, bir yandan imparatorluktaki güç-iktidar ile bilgi-iman ilişkilerinin hengamesinde yeniden inşâ edilirken; öte yandan da kolektif sosyal tasavvurun umut, model alma, korunma, arzu ve sevgi duygularının bir ifâdesi olarak tarihe teolojik ve görkemli bir eda ile geri çağrılır. Diğer bir ifade ile, pek çok kargaşa ve savaşın hüküm sürdüğü bir zaman diliminde halk dindarlığı (civic religion), Hz. Meryem'i "madonna" rolü ile ve Hıristiyanlığın "Oğlu" olan Hz. İsâ'ya annelik yapan teolojik bir figür / theotôkos ("Tanrı taşıyıcı/sı") olarak kendisinin koruyucusu, kollayıcısı ve destekçisi, ilahî ve duâlarında hâcet melcei olarak davet eder. Meryem Ana kültü ve tasavvuru, topografyayı "Hıristiyan kılmak" üzere politik ve teolojik merkez tarafından Hıristiyan inanç kodlarıyla-amaHelenistik teknede yoğrularak hizmete çağrılır. Bu vahiy-eksenli bir dinî figür üzerinden kült eksenli Helenizm’e vurulan prototipsel bir aşıdır. Bunun teolojik, sosyo-kültürel ve kolektif bilinç dışı bütünündeki ifâde ve tezâhürleri tarihî süreç içinde kendini ortaya koymuştur. Of the most noteworthy aspects of history is its feature of shaping geography in creating a topography; namely, it is a long journey of transformation of geography as a mundane and “here-there” space thorough the lives, values, and meanings of the humane. One of the most standing-out samples of this phenomenon is certainly the one that thorough the “reappropriated” personality and “added” values of the Virgin Mary a mundane geography is transformed into a topographical model—here from a small village (Byzantium) into a gigantic imperial Constantinople in particular; and from geography of the East Roman Empire into its vast topos / topography, in general. Historically—though here the historical and the theological are, as if double containers, interlocked with each other—it is a very meaningful phenomenon via which a very humble and chaste Jewish girl, later a Jewish mother returns to a “theological” history featured with soteriological missions and functions. While reconstructed / revalorized within the tumultuous juncture of power-authority and knowledge-faith, Mary is invoked into history in a theological ethos and in a majestic mode as an expression of the emotive constellation of collective consciousness in terms of hope, paradigm-taking, protection (from material and spiritual impending calamities), will, love, and the like. In other words, in such a perilous context where many skirmishes and wars were going on, civic religion invites the pro/model of the Virgin Mary with her new roles, such as madonna (“my lady / mother”) and Theotôkos (“God-Bearer”) as a protector, care-giver, supporter, and an asylum of incontinence for all kinds of prayers and litanies offered by the masses. In connection with this background, the cult and perception of the Mother Mary is invited in the aim to make geography “Christian” by the political and –thence— theological core via Christian creedal codes, wrought in the Hellenistic trough. This is a prototypical inoculation of a revelation-centric figure on a cult-centric Hellenism. Revealingly, the expressions and manifestations of this phenomenon within the theological, socio-cultural, and collective unconscious frame are unfolded in historical processes.
Bağlantı
http://dergipark.ulakbim.gov.tr/comuifd/article/view/5000127852https://hdl.handle.net/20.500.12428/1219
Koleksiyonlar
Aşağıdaki lisans dosyası bu öğe ile ilişkilidir: