Güvenlikleştirme teorisi perspektifinden Türk dış politikası analizi: 2015-2020 yıllarında Rusya ile ilişkiler
Citation
Çiçek, K.N. (2022). Güvenlikleştirme teorisi perspektifinden Türk dış politikası analizi: 2015-2020 yıllarında Rusya ile ilişkiler. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Çanakkale.Abstract
2015 yılında Rusya'nın Bayırbucak Saldırısı ve Türkiye'nin Rus savaş uçağını düşürmesi nedeniyle Türk-Rus ilişkilerinde ciddi bir kriz dönemi başlamıştır. Bir sonraki yıl, normalleşen ikili ilişkiler Türkiye'nin Rusya'dan S-400 savunma sistemi alma kararıyla ilerlemiştir. Bu bağlamda bu tezin amacı 2015-2020 yılları arasında Türk dış politikasında Rusya'nın değişen bu yerini araştırmaktır. Kopenhag Okulu'nun geliştirmiş olduğu güvenlikleştirme yaklaşımı, güvenliğin sağlanabilmesi için kime/kimlere, neye ve nasıl önlemler alınması gerektiğinin aktörler tarafından söz edimi yoluyla nasıl sağlandığını göstermektedir. Güvenlik-dışılaştırma kavramı ise tehdit olarak kabul edilenin ortadan kalktığını ve güvenlikleştirmenin sona erdiğini belirtmektedir. Dolayısıyla bu çalışma, Türk-Rus ilişkilerindeki bu değişimin Kopenhag Okulu'nun geliştirmiş olduğu güvenlikleştirme teorisinin kullanılarak açıklanabileceğini iddia etmektedir. Bunun için öncelikle Kopenhag Okulu'nun güvenlikleştirme yaklaşımı dahil olmak üzere uluslararası güvenlik yaklaşımlarını ele alınmaktadır. Sonrasında, Türk-Rus ilişkileri tarihinin anlatıldığı bölüm ikili ilişkilerin geçmişinin ve tehdit tanımlamalarının kökenlerinin daha iyi anlaşılmasını sağlamaktadır. Son olarak dış politika analizi yapmaya adanan bölüm, söylem analiziyle 2015-2020 yılları arasında ikili ilişkileri etkileyen önemli olaylar kapsamında tehdit tanımlamalarındaki değişimi göstererek nasıl bir yakınlaşma olduğunu açıklamaktadır. In 2015, Russia's Bayırbucak Attack and Turkey's downing of a Russian warplane launched a serious crisis in Turkish- Russian relationships. In the following year, the normalisation process of bilateral relations improved with Turkey's decision to purchase the S-400 defense system from Russia. In this framework, the aim of this thesis is to investigate this changing place of Russia in Turkish foreign policy between 2015-2020. The securitization approach developed by the Copenhagen School shows how security is provided by the actors, who or whom, against what and how precautions should be taken in order to ensure security. The concept of de-securitization states that what is considered a threat has disappeared and securitization has come to an end. Therefore, this study claims that this change in Turkish-Russian relations can be explained by using the securitization theory developed by the Copenhagen School. For this reason, this study primarily deals with international security approaches including the Copenhagen School's securitization theory. Afterwards, the section on the history of Turkish-Russian relations provides a better understanding of the history of bilateral relations and the origins of threat definitions. Eventually, the section that is devoted to make a foreign policy analysis by a discourse analysis shows the transformation of the threat definitions within the scope of important events affecting bilateral relations between 2015-2020 and explains how the rapproachechment has occured.