Çevreye yönelik insan müdahalesinin yarattığı çok boyutlu değişimlerin yerel halkta oluşturduğu düşüncelerin ekolojik paradigmalar çerçevesinde değerlendirilmesi: Çanakkale-Kaz dağları örneği
Künye
Dindar, S. (2022). Çevreye yönelik insan müdahalesinin yarattığı çok boyutlu değişimlerin yerel halkta oluşturduğu düşüncelerin ekolojik paradigmalar çerçevesinde değerlendirilmesi: Çanakkale-Kaz dağları örneği. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Çanakkale.Özet
Bu çalışma, Çanakkale Kaz Dağları Kirazlı maden sahasında gerçekleşmiş olan altın arama faaliyetlerinin doğal yaşam alanlarında ve çevrede meydana getirdiği değişikliklerin o bölgede yaşayan yerel halk nezdinde nasıl algılandıkları ve onların bu konudaki düşündüklerini araştırıp Aydınlanma ile birlikte değişen insan- doğa algısı kapsamında ve ekolojik paradigmalar ekseninde incelenip araştırılmasını konu almaktadır. Bu doğrultuda Kaz Dağları Kirazlı maden sahasına yakın olan bir başka deyişle altın arayışından en çok etkilenecek olan bireylerin arasından ve aynı zamanda Çanakkale Merkez'de bulunan farklı meslek gruplarından toplamda 24 kişi ile görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Bu bağlamda tezin asıl amacı öncelikle insanın doğayla ilişkisindeki değişimler göz önünde bulundurulduğunda Aydınlanma döneminin yorumlanması, hızlanan endüstriyelleşme ve ilerleyen teknolojik gelişmelerle birlikte uygulanan politikalar doğrultusunda oluşan çevre sorunları ve ekolojik krizleri sebepleri ve sonuçlarıyla birlikte ele alarak farklı ve çeşitli çözüm önerileri sunan ekolojik paradigmalar incelenmiş daha sonra ise Kaz Dağları'nda maden arama faaliyetleri sonucunda oluşan çevresel değişimlerin farklı demografik özelliklere sahip, farklı meslek grupları, yaş ve eğitim düzeylerine sahip halk tarafından nasıl anlamlandırıldığını bu kuram ve paradigmalar eşliğinde analiz edilmiştir. Bu amaçlar doğrultusunda ilgili literatür incelenmiş ve nitel teknikler ile saha araştırması yapılmıştır. 8 Çalışmada, Çanakkale'de Merkez ve Kirazlı maden sahasına yakın köy ve ilçelerde yaşayan amaçsal olarak seçilmiş toplamda 24 kişi ile yarı-yapılandırılmış derinlemesine görüşme gerçekleştirilmiştir. Sonuç bölümünde yapılan görüşmeler neticesinde elde edilen veriler ile yerel halkın görüşleri çeşitli ekoloji kuramları ekseninde incelenip nitel araştırma yöntemleri ile analiz edilmiştir. Bu bağlamda elde edilen verilerde sonuç olarak ekonomik anlamda çıkar sahibi olmayan kişilerin altın madeni faaliyetlerinin gerçekleştirilmesine olumsuz bakarak istemedikleri tespit edilmiş, ayrıca sosyo-ekonomik açıdan bölgesine yardım sağlanan kişilerin ise sessiz kalmayı tercih ettikleri gözlemlenmiş ve madencilik sonucunda genel anlamda katılımcıların gözlemlediği kadarıyla çevrede oluşan değişimlerin tarım arazilerini etkilemediği fakat Kaz Dağları'ndaki ormanlık bölgelerin ve doğal yaşam alanlarının yok edildiği sonucuna görüş birliği ile varılmıştır. Bu değişimlerin geri dönüşümünün yani ağaç dikim ve rehabilite çalışmalarının ise uzun vadede gerçekleşse bile ekosistemin geri gelmesi konusunda halkın umutlu olduğu yine de durdurulan çalışmalar çerçevesinde siyanürün kullanılmadığı ama siyanür kullanılsaydı eğer geri dönüşümün imkansız olacağı ve bu konudaki korkuları tespit edilmiştir. This study investigates how the changes in the natural habitats and the environment caused by the gold exploration activities in the Çanakkale Kaz Mountains Kirazlı mine area are perceived by the local people living in that region and what they think about it, and it is examined within the scope of the changing human-nature perception with the Enlightenment and in the axis of ecological paradigms. subject of research. In this direction, interviews were conducted with a total of 24 people, who are close to the Kaz Mountains Kirazlı mine site, in other words, among the individuals who will be most affected by the search for gold, as well as from different occupational groups in Çanakkale Center. In this context, the main purpose of the thesis is firstly, considering the changes in the relationship between human and nature, the interpretation of the Enlightenment period, the environmental problems and ecological crises that occur in line with the policies implemented with accelerated industrialization and advancing technological developments, together with their causes and consequences, and ecology paradigms that offer different and various solutions are examined. On the other hand, how the environmental changes that occur as a result of mineral exploration activities in Kaz Mountains are interpreted by the people with different demographic characteristics, different occupational groups, age and education levels were analyzed in the context of these theories and paradigms. For these purposes, the relevant literature was examined and field research was conducted with qualitative techniques. In the study, semi-structured in-depth interviews were conducted with a total of 24 10 people selected for purpose, living in villages and districts close to the Merkez and Kirazlı mine sites in Çanakkale. In conclusion, the data obtained as a result of the interviews and the views of the local people were examined on the axis of various ecological theories and analyzed with qualitative research methods. In the data obtained in this context, as a result, it has been determined that people who do not have economic interests do not want the gold mining activities to be carried out negatively, and it has been observed that the people who are helped to the region in socio-economic terms prefer to remain silent and, as a result of mining, as far as the participants observed in general, the changes in the environment will affect agriculture. It was concluded by consensus that the forest areas and natural habitats in Kaz Mountains were destroyed. Even if the recycling of these changes, namely tree planting and rehabilitation works, continues in the long term, it has been determined that the public is hopeful about the return of the ecosystem, but within the framework of the stopped works, cyanide is not used; but if cyanide is used, it will be impossible to recycle and their fears in this regard.