Troia’dan Çanakkale’ye İnsanın, İnancın ve Mekânın İnşası: Değerler ve Şehir Uluslararası Kongresi Çanakkale, 25-27 Ekim 2018 Özet ve Bildiriler Kitabı
Künye
Osman Murat DENİZ (ed.), Şevket YAVUZ (ed.), Troia’dan Çanakkale’ye İnsanın, İnancın ve Mekânın İnşası : Değerler ve Şehir Uluslararası Kongresi (Çanakkale : Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2018), 545.Özet
Troia’dan Çanakkale’ye İnsanın, İnancın ve Mekânın İnşâsı: Değerler ve Şehir” / International Congress on “The Construction
of Human, Creed and Space from Troia To Çanakkale: Values and Cities” adlı uluslararası kongremiz 25-27 Ekim 2018 tarihler arasında
yapılmıştır. Kongremizin planlanmasının ve gerçekleştirilmesinin dayandığı gerekçeleri şu şekilde ifade etmek mümkündür:
Dünyanın en önde gelen tarihî ve kültürel miraslarından biri olan Troia, “tarihî ve kültürel değer” olarak varlığını binlerce yıldır
devam ettirmektedir. 2018 yılı da bu değerin UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesine girişinin (1998) yirminci yıl dönümüdür. Avrupa Parlamentosu
da 2018 yılını Avrupa Kültür Mirası Yılı ilan etmiş bulunmaktadır. Bu tarihî bağlama dayanarak, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı da
2018 yılını resmi olarak Troia yılı ilan eder. Tarih-kültür-medeniyet ve değer turizminin merkez destinasyonlarının başında olması gereken
Troia--özelde de Gelibolu Yarımadası--, “küresel köy” haline evrilen dünyanın «medeniyet ve kültür» kökenlerini hatırlaması bağlamında
bir yadigâr, hatırlatıcı bir kaynaktır.
Genelde küresel çatışma ve sorunların yoğunlaştığı, özelde de Türkiye’nin negatif imajı için sürdürülen dezenformasyon girişimlerinin
arttığı bir zaman diliminde “kadim insanlık değeri” olan “savunma”, “özüne, köküne ve ocağına” sahip çıkma ve bu uğurda
mücadele etmenin ilk proto-modellerinden olan Troia’yı hatırlamak ve “burada-ve-şimdiye” davet etmek oldukça anlamlı bir çaba olsa
gerektir. Truvalıların asırlarca önce gerçekleştirdiği “kule /yurt savunması” mücadelesi ve ideali, İlyada Destanı olarak karşımıza çıkar.
Bu ideal tarihsel değer, 1915’te Çanakkale Destanı olarak yeniden şekil alır, form bulur. “Söz vücut bulur” hükmünce “destanlar” Büyük
İskender’den Gazi Süleyman Paşa’ya, Orhan Gazi’den Gazi Mustafa Kemal’e bilinç kurar, ülkü yoğurur, umut üfler.
“Duvarsız sınıflar” haline gelen dünyanın değer kodlarından olan Troia, Anadolu destanlarından ilk modellerinden ise, şüphesiz
Çanakkale Destanı da bu destanın can ile ve manâ ile yeniden sahnelenmesinden başka bir şey değildir.
Asırlar boyunca insanlığın kolektif bilinç ve genel ideal havuzlarından biri olan Homeros’un İlyada Destanı’nın coğrafyası ve
demografyası, 20. asrın başlarında vatan ve kahramanlar olarak Müslüman-Türk adı ile tarihe adeta dönüş yapar.
Öte yandan, şüphesiz barış “savaşılanlar” ile yapılır. Bu bağlam da «sulh bedel iledir» ilkesini hatırlatır. «Savaş istisna, barış
esastır» ilkesi günümüzün savaşlardan yorgun ve bitkin dünyası için ne kadar da anlamlı, değerli ve önemlidir!
Bunlardan da öte, “insan, bulunduğu yere göre temekkün eder / şekillenir” ile “coğrafya kaderdir” (İbn Haldûn) hükmünce, bu
topraklar insanlığın antropolojik serüveninin ve kültürel macerasının proto-modellerinden biri; belki de en önde gelenidir. Troia’da olanlar
ile Gelibolu’da asırlar sonra meydana gelenler fenomen / olgu olarak pek çok açıdan birbirlerine benzer.
Konar-göçer bir hayat tarzından yerleşik düzene geçiş ile klanlardan kabilelilere, oradan da büyük toplumlara ve milletlere
evriliş, mekânları da küçük karye, köy, vb. yerleşim birimlerinden büyük şehirlere dönüşümü zorunlu kılmıştır. “Söz; varlığı, mekânı ve
inancı inşa ve meşhur eder” hükmü döngüsel olarak da “varlık, mekân ve inanç sözü devamlılaştırır ve yaygınlaştırır” esasını ortaya koyar.
Bu açıdan insanları, mekânları, olayları ve olguları konu edinen anlatılar / “söz” (mitos, efsane, esâtir, kutsal metin pasajları, vs.) insanları,
inancı ve mekânı unutulmaz kılar, ölümsüzleştirir. Söz; inanç olur (veya inancın en önemli ifadesi sözdür), insanı şekillendirir; insan da
mekânı kurar, donatır, inşa eder; kurup, donatıp, inşa ederken aslında inşa da olunur….
İşte bu tarihsel, kültürel ve insanî bağlam bu Uluslararası Kongre›nin çerçevesini çizer, adını belirler: «Troia’dan Çanakkale’ye
İnsanın, İnancın ve Mekânın İnşası: Değerler ve Şehir.” Kongre; iki ana sütun üzerine oturur:
Manevî Kültür Bağlamında Değerler ve Şehir Temaları. Bu da dört ana tema üzerinde şekillenir. Bunlar:
1. İlâhiyât İlimleri Ekseninde Değerler ve Şehir Teması
2. Dinlerin Tarihi ve Kutsalın Arkeolojisi Ekseninde Değerler ve Şehir Teması
3. Dil, Düşünce ve Sanat Ekseninde Değerler ve Şehir Teması
4. İnsan, Toplum ve Tarih Ekseninde Değerler ve Şehir Teması
Maddî Kültür Bağlamında Değerler ve Şehir Temaları. Aynı şekilde dört ana tema ekseninde ele alınır. Bunlar:
1. Coğrafya ve Topografya Ekseninde Değerler ve Şehir Teması
2. Arkeoloji Ekseninde Değerler ve Şehir Teması
3. Mekân Psikolojisi ve Topografik Sosyoloji Ekseninde Değerler ve Şehir Teması
4. İklim, Bitki Örtüsü, Toprak Ekseninde Değerler ve Şehir Teması
Mevzubahis iki ana sütun üzerine oturan Kongremiz iki gün yoğun akademik tartışmalara, fikir teâtilerine, görüş ve yaklaşım
paylaşımlarına sahne olmuştur. Diğer bir ifade ile, gönlü, görüşü, bulunuşu ve katkıları ile pek çok saygıdeğer bilim insanı, fikir emekçisi,
yazar ve düşünür “oluşu” mümkün kılıp, “mekânı” şenlendirmişlerdir. Kongrenin üçüncü gününde de teoriyi pratiğe dönüştürme bağlamında
Troia ile Çanakkale’yi “kıymet, kutsiyet ve vatan” kılan unsurları yerinde ve tecrübe ile tespit etmek üzere Troia Ören Yeri ile “coğrafyayı
vatan kılan” aziz şehitlerimizin mübarek ve mukaddes makberlerinin ziyaretlerini kapsayan Şehitlik Ziyareti gerçekleştirilmiştir.
Oldukça başarılı, verimli ve faydalı geçtiğini ve olduğunu düşündüğümüz Kongremizin hazırlanması ve gerçekleştirilmesi safhalarında
özverili bir şekilde gayret, destek ve katkılarını esirgemeyen başta Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İlâhiyât Fakültesi idarî
ve akademik personeline, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörlüğü’ne ve özellikle de her türlü yardımı, dayanışmayı ve dayanağı
sağanaklaştıran saygıdeğer Çanakkale Müftümüz Arif Gökce Bey’e kalbî teşekkürlerimi ifade etmeyi bir borç bilirim. Kongremizin hazırlanması
ve icra süreçlerinde cansiperane gayret ve çabaları sebebiyle de Kongre Sekreteryası Dr. Öğr. Üyesi Osman Murat Deniz Bey’e
teşekkürlerimi ifade etmekten büyük bir memnuniyet duyarım.
“İnancı” da, “mekânı” da anlamlı ve mümkün kılan “insan”dır elbette. Bu Kongremizi de mümkün kılan tüm destekçi, katılımcı
ve yardımcılara tekrar teşekkürlerimi takdim eder, nice güzel ve bereketli rıhle (ilim yolculukları)’de tekrar beraber olabilme umut ve
temennilerini arz ederim.
Koleksiyonlar
- Kitap Koleksiyonu [41]