Subaraknoid kanama sonrası serebellar yaralanma ve baziler arterde gelişen vazospazm üzerine Piceatannol'un etkileri
Citation
Akgül, Ö.S. (2023) Subaraknoid kanama sonrası serebellar yaralanma ve baziler arterde gelişen vazospazm üzerine Piceatannol'un etkileri. Yayımlanmamış tıpta uzmanlık tezi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Çanakkale.Abstract
Amaç: Ratlarda oluşturulan deneysel subaraknoid kanama (SAK) modelinde Piceatannol' un serebellum ve baziler arterde vazospazm üzerine etkileri incelendi. Piceatannol'un (PST), temel beyin moleküler sinyallerini hedefleyerek erken beyin hasarı ve basiller arter vazospazmının tedavisinde deneysel bir SAK modelinde terapötik değere sahip olabileceğini düşündürmektedir. Ancak bu konudaki araştırmaların azlığı ve mekanizmaların tam olarak aydınlatılamamış olması nedeniyle PST uygulamasının SAK ve altta yatan mekanizma üzerindeki etkisinin aydınlatılması için kapsamlı araştırmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Çalışmamız deneysel SAK' da PST uygulamasının serebellar dokuda inflamasyon ve apoptoz üzerine etkisini, ayrıca basiller arter vazospazmı etkisini birlikte belirleyen ilk çalışma olup, bu konuda yapılacak araştırmalara katkı sağlayacaktır. Gereç ve Yöntem: 27 adet erkek Wistar cinsi albino ratlar 9 ar 3 gruba ayrıldı. Grup 1 (sham), grup 2 (Sak), grup 3 (Sak+ Piceatannol uygulaması) olarak planlandı. Grup 1 deki ratlara sak oluşturulmadı, piceatannol uygulanmadı. Sadece prekiazmatik sisterna alanına girişim yapıldı, madde verilmedi ve intraperitoneal olarak sf verildi. 24 saat sonra sakrifiye edildi. Grup 2 (sak) grubundaki 6 rat a prekiazmatik sisterna içerisine otolog 150 mikrolitre kuyruk kanı alınıp verildi. 24 saat sonra sakrifiye edildi. Grup 3 teki (sak+piceatannol) 6 rat a ise gene prekiazmatik sisterna içerisine otolog kan verilerek sak oluşturulup, 60 dk sonra Piceatannol 30 mg/kg dozunda intraperitoneal yolla verildi. 24 saat sonra ise sakrifikasyon işlemi yapıldı. Tüm gruplardaki 3 sıçan beyin ödemi tespiti amacı ile kullanıldı. Baziler arterlerin ve serebellumun lümen alanları ve duvar kalınlıkları stereolojik yöntemle histopatolojik olarak incelendi. Sakrifiye edilen ratlardan her 3 grupta (kontrol-sak, piceatannol) rastgele seçilen 5 deneğin serebellum dokusundan proinflamatuar sitokin ve apopitotik bazı marker seviyeleri çalışıldı. (bax, bcl, Tnf alfa, IL-6, kaspaz 3, NF-KB, beta-aktin, p53, tlr4, sirt1) Histopatolojik incelemenin yanında ek olarak deney öncesi ve sonrasında nörolojik performans muayene testine (rotarod ve garcia testi) sokulan hayvanların performansları saniye cinsinden kayıt altına alındı. Bulgular: Histopatolojik çalışmada apopitozis varlığını gösteren TUNEL endotel hücre yüzde ortalamalarının her 3 grupta değerlendirildi. Uygulanan Piceatannol' un SAK sonrası gelişen vazospazmı istatistiksel olarak anlamlı şekilde önlediği (gözlemlendi-gözlemlenmedi) her 3 grupta baziler arter duvar kalınlıklarının değerlendirildi. Rotarod ve garcia nörolojik değerlendirme testleri her 3 grupta da deney öncesi ve sonrası şeklinde kayıt altına alındı ve sonuçları değerlendirildi. Sonuç: Sonuçlarımız, PST' nin, temel beyin moleküler sinyallerini hedefleyerek erken beyin hasarı ve basiller arter vazospazmının tedavisinde deneysel bir SAK modelinde terapötik değere sahip olabileceğini düşündürmektedir. Ancak bu konudaki araştırmaların azlığı ve mekanizmaların tam olarak aydınlatılamamış olması nedeniyle PST uygulamasının SAK ve altta yatan mekanizma üzerindeki etkisinin aydınlatılması için kapsamlı araştırmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Çalışmamız deneysel SAK'da PST uygulamasının serebellar dokuda inflamasyon ve apoptoz üzerine etkisini, ayrıca basiller arter vazospazmına etkisini birlikte belirleyen ilk çalışma olup, bu konuda yapılacak araştırmalara katkı sağlayacaktır. Objective: The effect of Piceatannol on cerebellum and basilar artery vasoplasm was examined in experimental subarachnoid hemorrhage (SAH) model formed in rats. It is considered that Piceatannol (PCT) may have a therapeutic value in an experimental SAH model in the treatment of early brain damage and basilar artery vasospasm through targeting basic brain molecular signals. Since the number of studies is limited on this subject and the mechanisms have not been completely clarified, comprehensive researches are required to clarify the effect of PCT application on SAH and the underlying mechanism. This is the first study determining the effect of PCT application on inflammation and apoptosis in cerebellar tissue in experimental SAH together with its effect on basilar artery vasospasm and contributing to future studies on this subject. Material and Method: 27 male Wistar type albino rats were separated into three groups with nine rats in each. Group 2 was the sham, group 2 was the Sah and group 3 was the Sah + Piceatannol group. There was no sah formation and piceatannol application for the rats in Group 1. An intervention was made only in the prechiasmatic cistern region, no substance was given and sf was given intraperitoneally. Sacrification was performed after 24 hours. Autologous 150 microliters of tail blood was taken and given inside the prechiasmatic cistern for the six rats in group 2 (sah). Sacrification was performed after 24 hours. For the 6 rats in group 3 (sah+piceatannol), sah was formed through giving autologous blood inside the prechiasmatic cistern again and Piceatannol 30 mg/kg was given intreperitoneally after 60 minutes. Sacrification was performed 24 hours later. Three rats from all groups were used to detect brain edema. Lumen regions and wall thicknesses of basilar arteries and cerebellum were examined histopathologically through stereological method. Some proinflammatory cytokine and apoptotic marker levels were studied on cerebellum tissue of 5 randomly selected subjects among sacrificed rats in the three groups (control-sah, piceatannol). (bax, bcl, Tnf alpha, IL-6, caspase 3, NF-KB, beta-actin, p53, tlr4, sirt1) In addition to the histological examination, the performances of the animals exposed to neurological performance inspection test (rotarod and garcia test) before and after the experiment were registered in terms of seconds. Results: Mean percentages of TUNEL endothelial cells with the presence of apoptosis were evaluated separately for the three groups in the histopathological study. Basilar artery wall thicknesses of the three groups were evaluated to see whether the applied Piceatannol statistically significantly prevented vasoplasm following SAH (observed- unobserved). Rotarod and garcia neurological evaluation tests were registered before and after the experiment in all three groups and the results were evaluated. Conclusion: Our results show that PCT may have a therapeutical value in an experimental SAH model in the treatment of early brain damage and basilar artery vasospasm through targeting basic brain molecular signals. Since the number of studies is limited on this subject and the mechanisms have not been completely clarified, comprehensive researches are required to clarify the effect of PCT application on SAH and the underlying mechanism. This is the first study determining the effect of PCT application on inflammation and apoptosis in cerebellar tissue in experimental SAH and on basilar artery vasospasm and PCT and it will contribute to future studies on this subject.