Polikistik over sendromu subgruplarında serum plazminojen aktivatör inhibitör 1 (PAİ-1) ve kopeptin seviyelerinin değerlendirilmesi

Abstract

Giriş ve Amaç: Polikistik Over Sendromu (PKOS), kardiyovasküler ve metabolik komplikasyonları olan yaygın bir bozukluktur. PAI-1 ile kopeptinin PKOS semptom ve komplikasyonlarıyla ilişkisi tartışılmaktadır. Çalışmamızda PKOS hastalarıyla sağlıklı gönüllülerde serum PAI-1 ve kopeptin düzeylerini karşılaştırarak hastalığın alt fenotipleri, klinik ve laboratuvar bulgularıyla ilişkisini ve 3 aylık takip sonrası değişimlerini gözlemlemeyi amaçladık. Materyal-Metod: Çanakkale 18 Mart Üniversitesi hastanesine 26.09.2022-20.04.2023 tarihlerinde başvuran 18-40 yaşlarındaki kadınlardan PKOS tanılılar hasta grubu (n=51), PKOS ekarte edilmiş olanlar sağlıklı gönüllü grubu (n=20) olarak çalışmaya alındı. Katılımcıların demografik bilgileriyle PKOS tanı ve takibinde kullanılan parametreler işlendikten sonra alınan kanlarından PAI-1 ve kopeptin seviyeleri ölçüldü. PAI-1 ve kopeptinin işlenen parametrelerle ve hastalığın fenotipleriyle ilişkileri incelendi. Klinik branş hekimlerince uygulanan 6400-8000 İU/günlük vitamin D tedavisi sonrası 3. ay kontrol kanı alınarak (n=17) aynı parametreler değerlendirildi. Bulgular: Hastaların PAI-1, kopeptin, LH, LH/FSH değerleri anlamlı yüksekken FSH değerleri anlamlı düşüktü. PAI-1-mFGS arasında zayıf, negatif korelasyon; kopeptin-DHEAS arasında çok zayıf, pozitif korelasyon saptandı. Her birim PAI-1'nin PKOS riskini %5,2 arttırdığı, OA (Oligoanovulasyon) +HA (Hiperandrojenemi) +PKOM (Polikistik Over Morfolojisi) fenotipinin en yüksek, OA+PKOM fenotipinin en düşük oranda olduğu, OA+PKOM fenotipinin testosteron, mFGS, akne düzeylerinin OA+HA+PKOM ve HA+PKOM fenotiplerinden anlamlı düşük olduğu, tedaviyle 25-OH D vitamini ve glukoz düzeylerinin anlamlı ölçüde yükselirken; PAI-1, kopeptin, mFGS değerlerinin anlamlı ölçüde düştüğü belirlendi. Sonuç: PKOS'da PAI-1 ile kopeptin seviyelerinin subgruplardan bağımsız şekilde yüksek olduğu ve vitamin D replasmanı ile azaldığı ortaya konuldu.

Introduction and Purpose: Polycystic Ovary Syndrome (PCOS) is a disorder with cardiovascular, metabolic complications. The roles of PAI-1 and copeptin, which are considered cardiovascular risk markers, in PCOS complications are discussed. We aİmed to compare PAI-1 and copeptin, between PCOS patıents and healthy volunteers, with the relationships between phenotypes, clinical-laboratory findings and determine the changes after 3 months of vitamin D treatment. Material-Method: Among the women aged 18-40 who applied to Çanakkale 18 Mart University Hospital between 26.09.2022-20.04.2023, those diagnosed with PCOS constituted the patient group (n=51), and those without PCOS constituted the healthy volunteer group (n=20). The demographic and clinical information of the participants was taken, the parameters used in the PCOS, PAI-1, copeptin levels were measured from blood samples. The relationships of PAI-1 and copeptin with processed parameters and phenotypes were examined. After 3 months of 6400-8000 IU/day vitamin D treatment the same parameters were evaluated, the changes were examined (n=17). Findings: PAI-1, copeptin, LH, LH/FSH values of the patients were significantly higher, FSH values were significantly lower. Weak, negative correlation between PAI-1-mFGS; very weak, positive correlation between copeptin-DHEAS was found. Each unit of PAI-1 increased the risk of PCOS by 5.2%, the OA (oligoanovulation) +HA (hyperandrogenemia) + PCOM (polycystic over morphology) phenotype had the highest, the OA+PCOM phenotype had the lowest prevelace with its significantly lower testosterone, mFGS, acne levels.The glucose and 25-OHD levels significantly increased and PAI-1, copeptin, mFGS decreased with replacement. Conclusion: PAI-1, copeptin levels are high independently phenotypes and some metabolic conditions in PCOS and decrease with vitamin D.