Etlik Piliç Üretiminde Hassas Hayvancılık Teknolojilerinin Önemi
Künye
Aydın, A. (2020). Etlik Piliç Üretiminde Hassas Hayvancılık Teknolojilerinin Önemi . Lapseki Meslek Yüksekokulu Uygulamalı Araştırmalar Dergisi , 1 (1) , 88-98.Özet
Sürekli olarak artan dünya nüfusuna ve başta BRICS ülkeleri olarak adlandırılan Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin gibi ülkelerin artan gelir durumuna bağlı olarak, dünya çapında et ve hayvansal ürün talebinin önümüzdeki 20 yıl içinde en az %50 oranında artacağı öngörülmektedir. Bunun sonucunda akla gelen ilk soru, bu talebi karşılayabilecek yüksek kaliteli, sürdürülebilir ve güvenli et üretimine nasıl ulaşılacağı olmaktadır. Bu sorunun cevabı olarak ise günümüzde yoğun hayvancılık sistemleri uygulanmakta fakat bu sistemler ile birlikte ciddi sorunlarla da karşı karşıya kalınmaktadır. Çiftliklerde artan hayvan sayısı ile birlikte, gıda güvenliği ve hayvan sağlığı ile ilgili endişeler de ciddi oranda artmaktadır. Çünkü önceki yıllarda çiftçiler görsel ve işitsel gözlemler ile hayvanların sağlık ve refahını kontrol edebilirken, günümüzde artan hayvan sayısı ile birlikte idari ve lojistik iş yüklerindeki artış nedeniyle bunu gerçekleştirmeleri imkânsız hale gelmiştir. Bundan dolayı, çiftçinin, herhangi bir problemi zamanında tespit edebilmesi ve erken önlem alabilmesi için teknoloji ile desteklenmesi, yoğun hayvancılığın sürdürülebilir olması bakımından bir zarurettir. Bu nedenle, ülkemiz etlik piliç sektörünün daha fazla gelişmesi ve diğer dünya ülkeleri ile yarışabilmesi açısından hassas hayvancılık teknikleri uygulamaya dönüştürülmelidir. Ancak bu sadece, fizyoloji, zooloji ve teknoloji gibi farklı araştırma alanlarından oluşan ekipler olduğunda mümkündür. Tek kelime ile bunu başarmak için, teknoloji bilimi ile hayvancılık bilimi iş birliği yapmalıdır! Based on the constantly growing world population and the increasing income of countries such as Brazil, Russia, India and China, which are called BRICS countries, demand for meat and animal products worldwide is expected to increase by at least 50% over the next 20 years. The first question that comes to mind is how to achieve high-quality, sustainable and safe meat production that can meet this demand. As a response to this question, intensive animal husbandry systems are implemented but they are faced with serious problems. Along with the growing number of animals in farms, concerns about food safety and animal health are also increasing. Because, in previous years, farmers were able to control the health and welfare of animals through visual and auditory observations, however nowadays it has become impossible to realize this because of the increasing number of animals and the increase in administrative and logistic workloads. Therefore, the farmers must be supported by technology to detect any problems in time and take prevention in regarding to the sustainability of intensive livestock farming. Therefore, this challenging approach of PLF should be transposed to practice in order to further develop our broiler sector and compete with other countries in the world. However, this is only possible when teams composed of different research fields, like physiology, zoology, and technology. In a word, to achieve this, “technology science” and “animal science” need to collaborate!
Aşağıdaki lisans dosyası bu öğe ile ilişkilidir: